top of page

İlişkilerde Tutarsız Davranışlar: Bion’un Alfa İşlevi Bağlamında

İnsanın ilişkisel dünyasında sıkça karşılaşılan tutarsız davranışlar, yalnızca uzun süreli yakın ilişkilerde değil, aynı zamanda ilk tanışma ve flört aşamalarında da yoğun şekilde gözlemlenir. Örneğin, bir kişi karşı tarafa karşı başlangıçta büyük bir ilgi ve yakınlık gösterirken, kısa süre içinde aniden geri çekilip soğuk davranabilir. Mesajlara hızlı ve sıcak yanıt verirken ardından uzun süre cevap vermemek ya da yüz yüze buluşmalarda samimi davranırken iletişim kanallarında mesafeli kalabilir. Psikodinamik açıdan bakıldığında, bu davranış kalıplarının altında bireyin içsel dünyasındaki karmaşa ve düzenleme zorlukları yatar. Wilfred Bion’un alfa işlevi ve düşünme alanı (container-contained) kavramları, bu tutarsızlıkların psikolojik temellerini anlamamız için değerli bir çerçeve sunar.


Alfa İşlevi ve Düşünme Alanı Kavramları

Bion, psikolojik işleyişin temelinde bireyin dış dünyadan ve içsel deneyimlerinden gelen ham duygu ve duyumsamaları (beta elementleri) anlamlı, işlenebilir psiko-duygusal içeriklere dönüştürmesi gerektiğini ileri sürer. Bu dönüşüm süreci, onun alfa işlevi kavramıyla açıklanır.

Alfa işlevi, bireyin deneyimlediği duygusal hamlığı, karmaşık ve yoğun hisleri sindirilebilir hale getirir; böylece birey kendi içsel dünyasını düzenleyebilir, düşüncelerini organize edebilir ve gerçeklikle sağlıklı temas kurabilir.

Ancak, bu işlevin gelişimi ve sürdürülebilirliği, erken dönemde bakım verenin — özellikle annenin — “düşünme alanı” oluşturabilme kapasitesine bağlıdır. Bion’un container-contained modeli, bakım verenin çocuğun ruhsal karmaşasını “tutup” işleyebilme yeteneğini ifade eder. Annenin bebeğin korku, kaygı, öfke gibi yoğun duygularını kendi zihninde düzenleyip bebeğe sakinleştirici ve düzenlenmiş biçimde geri vermesi, çocuğun kendi duygularını anlamlandırmasını ve iç dünyasını düzenlemesini mümkün kılar.

Düşünme alanı, bu anlamda bir “psikolojik kapsayıcı”dır; bu alan olmadan, birey ham duygu ve deneyimlerle baş etmekte zorlanır, içsel kaos veya düzensizlik yaşar.


Tutarsız İlişki Davranışlarının Biyopsikososyal Temelleri

Romantik ve yakın ilişkilerde gözlemlenen “yakınlaşıp uzaklaşma”, “duygusal dalgalanmalar”, “mesajlara geç yanıt verme” gibi tutarsız davranışlar, bireyin alfa işlevini etkin biçimde kullanamadığı durumların dışavurumudur. Bu davranışlar, kişinin yoğun ve karmaşık duygusal deneyimlerini zihinsel olarak “tutup” düzenleyememesinin sonucudur.

Bu noktada, tutarsız davranışların kaynağında, erken dönemdeki nesne ilişkilerindeki tutarsızlıklar, reddediş deneyimleri ve duygusal düzenleme yetersizlikleri bulunabilir. Erken dönemde bakım veren figürün sağladığı güven ve düzenleyici işlevler yetersiz kaldığında, birey alfa işlevini geliştirmekte güçlük yaşar. Bu da, içsel dünyasındaki ham ve düzenlenmemiş duyguları işlemekte zorlanmasına, dolayısıyla ilişkilerinde tutarsız davranışlar sergilemesine yol açabilir.


Yakın-Uzak Dalgalanmasının Psikodinamik Yansımaları

İlişkide birinin ani yakınlaşıp ardından mesafe koyması, aslında onun kendi içsel dünyasında düzenleyemediği ve anlamlandıramadığı duygusal süreçlerin dışavurumudur. Böyle durumlarda kişi, yaşadığı duygusal karmaşayı sürdürebilmek için bilinçdışı savunmalar geliştirir. Bu savunmalar arasında duygusal mesafe koymak, iletişimi kesmek veya tutarsızlık göstermek yer alır.

Karşı taraf ise, bu iniş çıkışlar karşısında karmaşık ve ambivalan duygular yaşar. Bion’un tanımladığı beta elementleri (işlenmemiş, sindirilmemiş duygu ve deneyimler) onun da iç dünyasında yoğunlaşır. Böylece, hem yakınlık arzusu hem de reddedilme korkusu bir arada yaşanır.

Bu tür tutarsız davranışlar, karşıdaki kişi için “düşünme alanı” yaratmayan, düzenlenmemiş bir duygusal deneyim sunar. Karşıdaki kişi, kendini bu karmaşık ve sindirilememiş duygular arasında sıkışmış hisseder. Psikodinamik açıdan bu, kişinin kendi içsel alfa işlevinin sınandığı ve zorlandığı anlar demektir.


Sonuç

Wilfred Bion’un alfa işlevi ve düşünme alanı kavramları, ilişkilerde tutarsız davranan kişilerin davranışlarının psikodinamik kökenlerini anlamamızda çok değerli bir çerçeve sağlar. Bu perspektif, erken dönem nesne ilişkilerindeki düzenlenme işlevinin yetişkinlikteki yansımalarını ve ilişkisel tutarsızlıkların nedenlerini açıklamada yol göstericidir.

Bireylerin, hem kendilerindeki hem de ilişkide oldukları kişilerin içsel düzenleme kapasitelerindeki farklılıkları anlamak, ilişkilerdeki duygusal karmaşanın arkasındaki dinamikleri çözümlemek açısından önemlidir. Alfa işlevinin etkinliği, hem bireysel psikolojik işleyişin hem de sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturur.

 

 
 
 
bottom of page